HIV Nedir? ve Nasıl Bulaşır?

Günümüz dünyasında, yaklaşık 36 milyon insan HIV ya da AIDS’li olarak yaşıyor. Hergün yaklaşık 6.300 kişiye HIV bulaşıyor.Virüsün gelişimini yavaşlatan ve kontrol altına alan tedaviler mevcut olsa da, virüs için henüz bir tedavi bulunmuyor. Birçok kişi HIV taşıyıcısı olsa da bunu bilmiyor.

Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan araştırmalara göre, 1 milyon HİV’li kişinin 8’de 1’i virüsün bulaştığından habersiz yaşamakta, bu da herhangi bir tedaviye girişmedikleri için yüksek ölüm riskinde oldukları anlamına geliyor. HIV’in en yaygı olduğu düşük ve orta gelirli ülkelerde HIV farklındalığındaki eksiklik daha büyük bir kaygı yaratıyor. 2012’de, bu ülkelerde yaşayan, HIV’li annelerin bebeklerinin sadece yüzde 35’ine HIV testi yapılabildi. Küresel ölçekte, HIV’li kişilere tanı konabilmesi ve tedaviye alınmaları için daha büyük çabaların ortaya konması gerekiyor.

HIV nedir?

HIV,  hastalığa karşı savaşan T VE CD4 hücrelerini yok ederek insanların bağışıklık sistemini çökerten bir virüstür. Bu virüs, vücutta yayılabilmesi için hücreleri kullanarak kendini çoğaltır. Virüs çok fazla bağışıklık sistemi hücresini yok ettiğinde, HIV AIDS’e dönüşür. AIDS HIV enfeksiyonunun en son aşamasıdır, artık vücut bu aşamada ölüm riskini bertaraf edemez.
HIV enfeksiyonun erken dönemlerinde virüsün belirtileri hemen çıkmasa da, bir çok HIV’li kişi enfeksiyonun ilk 2-4 haftasında grip benzeri belirtiler yaşar; bu belirtiler ateş, terleme, boğaz ağrısı, baş ağrısı, yorgunluk, eklemlerde ve kaslarda ağrı, acı ya da yanma şeklinde meydana gelir. Bu akut retrorival sendrom (ARS) ya da ilk HIV enfeksiyonu olarak adlandırılır.

HIV enfeksiyonunun ilk dönem sonrası klinik gecikme ya da kronik HIV enfeksiyonuna karşılık gelir. Bu aşamada, enfeksiyon hiçbir belirti göstermeyebilir, ya da belirtiler çok hafiftir.

Enfeksiyonun daha sonraki aşamasında, virüs AIDS’e doğru gelişirken, belirtiler aşırı kilo kaybı, kronik yorgunluk, sürekli ishal ve zatüre, ağız içi, anus ve genital bölgelerde yara, hafıza kaybı, depresyon, deri ve ağız içinde, burunda, ve göz kapaklarında lekeler şeklinde kendini gösterir. Ancak, anti-retrorival terapi – en az üç anti-retrorival ilaç bileşimi gerektirir- bu belirtileri yavaşlatabilir.

Enfeksiyon AIDS’e doğru gelişirken, HIV’li bir çok kişi belirtiler ortaya çıkmadan -grip gibi- 10 yıldan daha fazla bir süre  yaşayabilmektedir. Bu sebeple, HIV testinin, virüsle mücadelede yaşamsal bir önemi vardır.

HIV Nasıl Bulaşabilir?

HIV pozitif bir kişi bir başka kişiye virüsü bedensel sıvı akışıyla -kan, sperm, rektal ve vajinal sıvı, meme sütü gibi yollarla bulaştırabilir. Enfeksiyonun bir başka kişiye geçmesi için, bu sıvıların mukoza zarına ulaşması gerekir, bu zar vajina içinde, ağızda, penis ucunda, rektumda bulunur.

Amerika’da, HIV virüsü, genellikle HIV pozitif bir partnerle yapılan korunmasız seks ile bulaşmaktadır. Bulaşma aynı zamanda, HIV pozitif kişilerle şırınga, iğne paylaşımı şeklinde de meydana gelebilmektedidr.

HIV aynı zamanda, taşıyıcı annenin hamilelik döneminde bebeğe geçebilir ya da meme sütüyle besleme sırasında HIV bulaşabilmektedir.

Eğer HIV pozitif olduğunuzu düşünüyorsanız, hiç vakit kaybetmeden bir HIV testi yaptırınız. Bu konuda çekinmeye ya da utanmaya hiç bir lüzum yoktur.

HIV Testi

Hastalığı Engelleme ve Kontrol Altına Alma ABD Merkezi 13 ile 65 yaş arasındaki kişilerin rutin olarak HIV testi yaptırmalarını tavsiye etmektedir. Yüksek risk teşkil eden korunmasız cinsel ilişkide bulunanlar veya para karşılığı cinsel ilişki yaşayanların yılda bir kez HIV testi yaptırmaları tavsiye edilir.

Virüsü tespit edebilen 3 ana HIV testi vardır: En yaygını HIV antikor testidir. Bu test ürinde, kanda ve ağız sıvılarında HIV enfeksiyonuna karşı üretilmiş HIV proteinlerini tespit eder. Bu test genellikle hiv enfeksiyonundan sonra 3-6 ay içerisinde yapılmaz. Çünkü  antikorların üretilmesi böyle bir zaman dilimi gerektirebilir.

İkinci test HIV RNA testidir. Bu test HIV’in kanda olup olmadığını enfeksiyonun 9-11 günü içinde tespit edebilir.

Üçüncü test ise – Western Blot – HIV RNA ve HIVantikor testleri pozitif ise yapılır. HIV’in kanda olup olmadığını onaylamak için yapılmaktadır genellikle.

Kaynak: medicalnewstoday

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir